Honda, Sürücü Destek Sistemi Projesi İçin Beyni İnceliyor

Honda, Sürücü Destek Sistemi Projesi İçin Beyni İnceliyor

Japon araba üreticisi devi Honda; yeni projelerinden birisi için sürüşü daha güvenilir kılan bir sürücü destek sistemi geliştirmek adına davranışsal sinirbilimine başvurdu.

Projenin başarılı olması durumunda Honda bu yüzyılın ortasından itibaren, güvenlik özelliklerini bireysel sürücülere uyarlamak adına beyin üzerine araştırmalar yaptığı sürücü destek sisteminin bulunduğu hiçbir aracının bir kazaya karışmamasını umuyor.

Kazaların asıl nedeni, sürücünün beyninin çevresel koşullara uygun tepki verememesi:

Tokyo civarında bir şehir olan Chiba’da bulunan, kuantum bilimi odaklı devlet destekli bir araştırma enstitüsü olan National Institutes for Quantum and Radiological Science and Technology’de bir araya gelen Honda araştırmacıları, sürüş simülatörü kullanan bir kişinin beyin aktivitesini gösteren MRI görüntülerini izledi. Araştırmacılardan birisi, sürücünün aracın çevresini görmediğini gözlemledi.

Araştırmacılar, güvenli bir şekilde araç kullananların beyinlerini kazaya daha yatkın kişilerle karşılaştırarak, güvenli sürüş için gerekli bilişsel eğilimleri ve algıları belirlemeye yönelik bir çalışma düzenlemekte. Bunun için de önce beynin hangi bölümünün belirli bir bilişsel sorumlu olduğunu belirlemeleri gerekiyor. Araştırmacılardan birisi bu konuyu, “Kazalara neden olan insan hatalarının ardındaki temel faktör, kişinin çevresel koşullara uygun şekilde tepki vermesine yardımcı olamayan bir beyindir, “ diye açıklıyor.

Araştırma, benzer trafik kazaları ardındaki faktörlerin hiç de benzer olmadığını da ortaya koydu. Mesela, tekerlekli bir aracın bir yayaya çarptığı bir kazayı düşünün. Bazı durumlarda sürücü yayayı göremediği için kaza gerçekleşirken; bazı durumlarda da sürücü yayayı fark edip kaza riskini hesaplayamadığı için kaza olur. Araştırma ayrıca bu iki örnekte beynin farklı bölgelerinin olaya dahil olduğunu da ortaya çıkardı.

Sürüş esnasında her bireyin beyninin farklı şekilde çalıştığı prensibini benimseyen Honda, sürüş geçmiş ve alışkanlıklarına dayalı özel sürücü destekli sistemi geliştirmek için beyin aktivitesi üzerine yoğunlaşmaya karar verdi.

Amacı 2050’ye kadar araçlarının dahil olduğu bütün ölümcül kazaları ortadan kaldırmak olan Honda, son zamanlarda 2040 yılına kadar benzinle çalışan otomobillerinin satışına son verip elektrikli araçlara yöneleceği doğa dostu yeşil araba ajandasını duyurarak sektörde oldukça büyük bir etki yaratmıştı; ancak görünen o ki güvenlik de şirketin uzun vadeli planları için çevresel kaygılar kadar önemli.

Sürüş güvenliği en az çevreyi korumak kadar önemli:

Sürüş güvenliğinin şirket stratejisinin ‘büyük bir direği’ ve en az çevreyi korumak kadar da önemli olduğunu söyleyen Honda başkanı Tashihiro Mibe’ye göre Honda, “Ölümcül trafik kazalarının olmadığı bir geleceğe doğru yol gösterici “ olacak.

Henüz önlerinde yaklaşık 30 yıl olmasına rağmen Honda araştırmacıları pek de iyimser değil. “Bu oldukça zorlayıcı bir hedef, “ diyen şirketin kıdemli güvenlik mühendislerinden Hideaki Takaishiye göre önümüzdeki bu 10 yıl çok önemli.

Direksiyonun ardındaki ana güç insan olmalı:

Tam otonom sürüş teknolojisi bir hayal olmaktan çıkıp gerçeğe dönüştüğünde -ya da daha doğrusu dönüşürse- sürüş yeteneklerinin pek de bir önemi kalmayacak gibi gözüküyor; ancak Honda yine de insanların, direksiyonun arkasındaki ana güç olması gerektiği kanaatinde.

Araba sahibi insan sayısı günden güne artmakta. “Özel olarak sahiplenilecek gelişmekte olan araçlarda sürüş zevkine odaklanıyoruz, “ diyen Takaishi, “Sürüş yeteneklerine güvenmeyen insanların da sürmekten zevk almasını sağlayacak bir sistem geliştirmeye çalışıyoruz. “ diye de sözlerine ekledi.

Honda’nın insan beyni üzerine yaptığı çalışmalarının önünde henüz oldukça uzun bir yol olabilir; ancak güvenlik teknolojilerini geliştirmeye yönelik tutkusunun, rakiplerine ayak uydurmakta epeyce bir yardımcı olacağına hiç şüphe yok.

Sosyal Medya'da Paylaş

Yorum gönder